Duru Bulgur ile Konya Gezisi
Mevlana Türbesi Mevlana Müzesi Duru Bulgur Duru Bulgur'un daveti ile geldiğimiz Konya Karaman gezimizde,ikinci günümüz kültür tur...
https://www.vanilins.com/2016/08/duru-bulgur-ile-konya-gezisi.html?m=0
Mevlana Türbesi
Mevlana Müzesi
Duru Bulgur
Duru Bulgur'un daveti ile geldiğimiz Konya Karaman gezimizde,ikinci günümüz kültür turu olarak organize edilmişti.
İlk gün buğdayın bulgura uzanan yolculuğunu ve Duru Bulgur fabrikasından notlarımı paylaşmıştım.
O yazıya buradan ulaşabilirsiniz..
Mevlana'yı,Çatalhöyük'ü gezmek ve ziyaret etmek isteyenleri göz önünde bulundurarak,mini rehber niteliğinde bir yazı hazırlamaya çalıştım bu kez.
Keyifli okumalar..
Karaman'da konakladığımız,Grand Otel Karaman'da yaptığımız kahvaltının ardından,vakit kaybetmeden gezimizin ilk ayağına gitmek üzere yola koyulduk.
Mevlana Hazretleri,kendisini ziyarete gelmek isteyenlere "önce annemi ziyaret edin" diyerek adres gösterdiği,annesi Mümine Hatun'un mezarının bulunduğu Ak Tekke Cami,gezimizin başlangıç noktası oldu.
1370 yılında Karaman'da Alaaddin bey tarafından yaptırılan cami,tek kubbe ve yüksek minareli oluşuyla,klasik Osmanlı Minarelerinin ilk örneğini oluşturmaktadır.
Camide,Osmanlı klasik dönem kalem işi süslemelerinin,en güzel örneklerini görebilirsiniz..
Ak Tekke Cami'sinde Hazreti Mevlana'nın annesi dışında,kardeşi Alaeddin Çelebi, Karamanoğlu Seyfeddin Süleyman bey ve Mevlana Hazretlerinin yakınlarına ait mezarlar bulunmaktadır.
İkinci durağımız Konya'da Anadolu Selçuklu devri çini işçiliğinde önemli yeri bulunan,Karatay Medresesi oldu.
Mimarı bilinmeyen medrese,1251 yılında Emir Celaettin Karatay tarafından yaptırılmış.
Medrese,Selçuklular döneminde hadis ve tefsir ilimleri okutulmak üzere inşa edilmiş.
Medresenin giriş kapısı,Selçuklu devri taş işçiliğinin şaheser örneklerinden..
Medresenin yapımıyla ilgili kitabelerin yer aldığı kapının diğer yüzeylerine,seçme ayet ve hadisler kabartma olarak işlenmiş.
Mozaik çinilerin büyük bir kısmının döküldüğü medrese,1955 yılında "Çini Eserler Müzesi" olarak ziyarete açılmış.
Konya gezisine kısa bir mola verip,öğle yemeğimizi yemek üzere Konya Meram bağları mevkiinde yer alan,Hacı Şükrü Asırlık Fırın Kebap Evi'nde aldık soluğu..
Yemeklerimiz yine Konya'ya özgü lezzetler oldu.
Bamya Çorbası,Fırın Kebabı ve Saç arası..
-Odun kalmadıysa,ayaklarını kazanın altına sok da yemeği onunla pişir,der.
Ateşbaz için şaka da olsa,emir emirdir.
Mutfağa gider,ayaklarını kazanın altına sokar ve parmak uçlarından çıkan ateşle yemeği pişirir.
Büyükler arasında açık keramet izharı hoş karşılanmadığından,Hazreti Mevlana bu durumdan haberdar olunca,hoşnutsuzluğunu;
-Hay Ateşbaz hay!diyerek ortaya koyar.
Bu ve bunun gibi,hakkında bir çok menkıbe anlatılan Ateşbaz-ı Veli,Hazreti Mevlana ve Mevleviler için çok önemli bir yere sahiptir ve türbesi yapılan ilk ve tek aşçıdır.
Konya gezinizde bu türbeyi ziyaret ederken yanınızda 1 paket tuz bulunsun.
Rivayete göre Hazreti Mevlana Ateşbaz-ı Veli'ye ;
-Senin tuzunu alanın aşı bereketli olsun,huzur bulsun demiş.
Bizler de ziyaretimizde tuz götürüp,türbenin tuzundan aldık ve evimize getirdik.
"Artsın eksilmesin
Taşsın dökülmesin
Bu tuzu evine koyan
Huzur bulsun"diyerek tuzluğumuzu doldurduk..
Sonraki durağımız Unesco dünya mirası listesinde yer alan Çatalhöyük oldu.
Çatalhöyük,insanların ilk yerleşik hayata geçtikleri ve çiftçiliğe başladıkları 9000 yıl öncesine ait yerleşim yerlerinden.
Çatalhöyük'de içlerine çatılardan girilen birbirine bitişik evler ile sokağı olmayan yerleşim,eşi olmayan bir yapı sergilemektedir.
Yerleşimde 8000'in üzerinde insan yaşadığı kabul edilmektedir.
Çatalhöyük,1958 yılında James Mellaart,David French ve arkadaşları tarafından bulunmuş,kazı çalışmaları hala devam ediyor.
Çatalhöyük kazılarında ele geçirilen obsidyenler,seramik kaplar,ana tanrıça ve hayvan figürleri gibi buluntular,Konya Arkeoloji Müzesi ve Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir.
Konya ve Karaman gezimiz boyunca bizleri bilgilendiren rehberimiz Gezen Tilki'ye,yeri gelmişken çok teşekkür ediyorum..
Not.Çatalhöyük'ü gezerken yanınızda su,şapka ve gözlük bulundurun mutlaka..
Gönüllerin şehri Konya'da son durağımız,Hazreti Mevlana'nın türbesi oldu.
Uzun zamandır gelmek istediğim bir yer olan Mevlana'nın türbesini ziyaret ederken,ne kadar heyecanlandığımı anlatamam sanırım.
Mevlana Türbesi,Selçuklu Sarayı'nın gül bahçesiyken,Sultan Alaeddin Keykubat tarafından Mevlana'nın babası Sultanü'l Ulema Bahaeddin Veled'e hediye edilmiş.
Sultanü'l Ulema 12 Ocak 1231 yılında vefat edince,türbedeki bugünkü yerine defnedilmiş..
Hazreti Mevlana 17 Aralık 1273 yılında vefat edince,sevenleri mezarına türbe yaptırmak istemiş,oğlu Sultan Veled'de bu isteği kabul etmiş.
Bunun üzerine Kubbe-i Hadra (yeşil kubbe) denilen türbe,dört fil ayağı (kalın sütun)üzerine inşa edilmiş.
Bu tarihten sonra da inşai faaliyetler bitmemiş,19.yüzyıl sonlarına kadar devam etmiş.
Tekke ve zaviyelerin kapatılmasının ardından Mevlana Türbesi önemli yeri sebebiyle korunmuş ve 1926 yılından itibaren,Mevlana Müzesi olarak ziyaretçilere kapısını açmış..
Mevlana Türbesi'nde ayrıca Selçuklu döneminden eserler,el yazması Kuranı-ı Kerim'ler,dervişlerin hayatını anlatan balmumu heykeller gibi ilgi çeken parçalar yer alıyor.
Mevlana'yı ziyaret edebilmiş olmanın verdiği huzurla gezimizi bitirdik.
Konya ve Karaman'da geçirdiğimiz iki güzel gün de,böylelikle bitmiş oldu.
Duru Bulgur ailesine,sevgili Gülhan Kara'ya,tüm gezi boyunca bizimle ilgilenen Ayşe hanıma,Selin hanıma bu güzel gezi için çok teşekkür ederim..
Duru Bulgur ailesine ayrıca bulguru dünyaya tanıtabilmek ve yaygınlaştırabilmek için verdiği mücadeleden dolayı da kutluyor,başarılarının devamını diliyorum.
Mevlana Türbesi
Mevlana Müzesi
Duru Bulgur
Her yönüyle Harika bir gezi olmuş,
YanıtlaSilSevgiler
Kesinlikle Şafak'cığım çok güzeldi..Şimdiden özledim oraları.Çok teşekkür ederim.Sevgiler..
SilHarika bir geziyi yine harika bir ifade ve anlatımla kaleme almışsın.
YanıtlaSilYüreğine sağlık tatlım.💟
Gidip gezmiş kadar oldum .
Sevgilerimle öpüyorum seni kocamannnn 💟
Emel'ciğim çok teşekkür ederim.Yazıyı beğenmene çok mutlu oldum.Sevgiler..
Sil